Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı 1995 yılında kurulmuş olup, halen 5 Prof, 1 Dr öğretim üyesi, 12 Araştırma görevlisi Anabilim dalımızda görev yapmaktadır. Yatan hasta servisi 10 yataklıdır. Ayaktan tedavi hizmetleri 3 genel amaçlı poliklinik ve 6 özel poliklinik (Behçet hastalığı, Atopik Dermatit, Ürtiker, dermatocerrahipsoriasis, deri lenfomaları, deri tümörleri ve nevus takip polikliniği) de yürütülmektedir. Bölümümüzde foto(kemo)terapi, elektrokoterizasyon, kriyoterapi, iyontoforez, dermoskopik ve videodermoskopik inceleme ile insizyonel ve eksizyonel deri biyopsisi, deri yama testleri, Alexandrite lazer epilasyon, yüzeyel damar genişlemelerine yönelik proyellow lazer, aşırı terlemeye yönelik Botulinum toksin A enjeksiyonu ve kimyasal peeling uygulamaları yapılmaktadır.

Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı’nda Yapılan İşlemler:

BİYOPSİ:

Tanıyı doğrulamak için veya kesin tanı konulamayan durumlarda ayırıcı tanı amacıyla lezyonlu deriden bir parça veya tüm lezyonun alınarak mikroskop altında incelenmesi dermatolojide sık kullanılan bir işlemdir. İşlemden önce biyopsi alanı bir antiseptik solüsyonla temizlendikten sonra bölgesel uyuşturucu iğne enjekte edilir. Daha sonra kalem benzeri steril bir alet yardımıyla deriden ufak bir parça çıkartılır. Kanama durduktan sonra bölge kapatılır. Bazen bu işlem cerrahi aletler ile yapılmakta ve biyopsi alanı uygun dikiş materyali ile dikilmektedir.

DERMOSKOPİ:

Özellikle pigmentli (koyu renkli) deri lezyonlarının tanısı ve ayırdedilmesinde kullanılan yöntem derinin mikroskopik incelemesi olarak tanımlanabilir. Deri lezyonlarının tanısında yeni olanaklar sağlaması nedeniyle dermoskopi son yıllarda dermatoloji polikliniklerinde rutin olarak uygulanmaya başlanmıştır. Özellikle doğuştan olan veya sonradan çıkan benlerin takibinde ve melanom başta olmak üzere pigmente (renkli) deri tümörlerinin erken tanısında kullanılan yardımcı bir yöntemdir. Dermoskop cihazı lezyonlu deriye temas ettirilerek inceleme yapılmaktadır. Basit, hızlı, pratik ve ucuz bir yöntemdir. Herkese uygulanabilen bu yöntemin bir yan etkisi yoktur.

VİDEODERMOSKOPİK İNCELEME:

Benlerin ve deri tümörlerinin bilgisayar ortamında dermoskopik olarak incelenmesini ve kaydedilmesini içeren videodermoskopi yöntemi özellikle çok sayıda ve riskli beni olan kişilerin görüntülerinin kayıt altına alınarak incelenmesine olanak sağlayan bir yöntemdir. Video dermoskopinin kayıt yapma özelliği sayesinde, şüpheli lezyonların değişip değişmediğini takip etmek mümkün olmakta, bu şekilde gereksiz cerrahi eksizyonlar önlenebilmektedir.

DERİ YAMA TESTİ:

Patch (Yama) testi alerjik kontakt dermatit (temas ekzeması) tanısı konulan hastalarda hastalığa neden olabilecek maddeleri saptamak amacıyla uygulanan tanısal bir yöntemdir. Test sırasında vazelin içinde hazırlanmış ya da hazır halde özel bantlara emdirilmiş olarak bulunan kimyasal ürünler doğrudan sırta yapıştırılmaktadır. 48. saatte, 72. ve 96. saatlerde, gerekirse bir hafta sonra test bölgeleri değerlendirilir. Test yapıldıktan sonra 48 saat süreyle banyo yapılmaması ve aşırı fiziksel etkinlikte bulunulmaması gerekmektedir. Uygulama bölgesinde kaşıntı, sivilce gelişimi ve hafif renk değişikliği gelişebilir. Ayrıca nadiren mevcut ekzemada alevlenme, uygulama bölgesinde aşırı tahriş ve yanma olabilir.

DERİ DELME TESTİ (PRİCK TEST):

Büyük molekül ağırlıklı alerjenlere karşı gelişmiş alerjik reaksiyonlarda alerjeni saptamak için yapılan testtir. Ön kol iç yüze alerjenler damlatıldıktan sonra alerjen damlatılan bölge steril bir lansetle delinir ve 15-20 dakika sonra test yerleri değerlendirilir.

FOTOTERAPİ:

Güneş ışığının bir parçası olan ultraviyole ışınlarının yapay olarak üretilerek bazı deri hastalıklarının tedavisi için kullanılan bir yöntemdir. Yapay ultraviyole ışıkları tedavide tek başına kullanılırsa bu yönteme fototerapi, kişinin güneşe olan hassasiyetini arttıracak bazı ilaçların ardından kullanılırsa fotokemoterapi (PUVA) denilmektedir. Foto(kemo)terapi psoriasis, atopik dermatit, alopesi areata, kutanöz T hücreli lenfoma (Mikozis fungoides) ve bir takım başka deri hastalıklarının tedavisinde sık kullanılan bir tedavi yöntemidir. Fototerapi cihazı hastaların içine girebilecekleri ultraviyole ışını veren bir kabinden oluşur. Küçük alanlar tedavi edilmek isteniyorsa lokal PUVA cihazı kullanılabilir. Tedavi genellikle haftada 2-3 seans şeklinde düzenlenir. Hastalara tedavi sırasında gözlerini korumak amacıyla özel bir gözlük taktırılmaktadır.

KRİYOTERAPİ:

Hastalıklı bölgenin dondurularak tahrip edildiği dermatolojide sık kullanılan bir tedavi şeklidir. Bölümümüzde kriyoterapi için açık sprey cihazı ve -195.6 oC ısısı olan sıvı azot kullanılmaktadır. Öncesinde bölgeyi uyuşturma gerekmemesi ve kolay uygulanması bu tedavi yönteminin avantajlarıdır. Hastalıklı doku üzerinde bir donma halkası oluşana kadar sıvı azot püskürtülür. Tedavi için bir uygulama yeterli olmazsa, uygulama 2-4 hafta aralarla tekrarlanabilir. Tedavi sırasında ve sonrasında bölgesel ağrı beklenen bir yan etkidir. Ayrıca tedavi sonrasında uygulanan bölgede ağrı, şişme, su toplaması ve beyaz ya da kahverengi bir izle iyileşme olabilir. Kriyoterapi siğiller, seboreik keratoz, aktinik keratoz, nasırlar, keloid gibi dermatolojik hastalıkların tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır.

ELEKTROKOTERİZASYON:

Bir metalin elektrik enerjisiyle ısıtılarak dokunun dağlanmasını sağlayan, siğiller, et benleri, piyojenik granülom, seboreik keratoz, milia gibi bazı dermatolojik hastalıkların tedavisinde sık kullanılan bir yöntemdir. İşlem öncesinde bölge antiseptik bir solüsyonla temizlendikten sonra ağrı duyulmaması amacıyla uyuşturulur. İşlem sonrasında enfeksiyon kapmaması amacıyla bölgeye birkaç gün su temas ettirilmemesi ve antibiyotikli kremi sürülmesi önerilmektedir. Bu işlemin de bazı olası riskleri vardır. Anestezik maddeye bağlı allerjik reaksiyonlar, kanama, yara yeri enfeksiyonu, iyileşirken işlem alanında beyaz ya da kahverengi bir iz kalması, lezyonun tamamen koterize edilememesi nedeniyle kısmen sebat etmesi ya da tekrarlaması, işlem sırasında veya sonrasında oluşan ağrı, işlem bölgesine komşu dokuların hasarı gibi yan etkiler gelişebilmektedir.

İYONTOFOREZ:

Elektrik akımı kullanılarak deri içine çeşitli iyonların girişini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Günümüzde aşırı terleme başta olmak üzere birçok deri hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Uygulama sırasında el ve ayaklar terleyen bölgelerini kaplayacak şekilde ılık su ile dolu plastik leğenlere konulur ve su içindeki elektrotlar aracılığı ve galvanometrik araçla elektriksel akım verilir.

ALEXANDRİTE LAZER EPİLASYON:

İstenmeyen tüylerin tedavisinde kullanılan bir yöntem olup özellikle açık tenli kişilerde ve kalın-koyu renkli kıllarda etkilidir. Seans sonrasında lazer uygulanan böyledeki tüyler tamamen yok olmaktadır. Diğer epilasyon lazerlerine göre daha ağrısız bir yöntemdir. Tedavinin başarılı bir şekilde sonlanması için gereken seans sayıları kişiden kişiye göre değişebilmekle beraber seansların 6-12 kere tekrarlanması gerekebilir. Seans aralıkları bölgeye göre 4-8 hafta arasında değişir. Tedavi sonrasında geçici kızarıklık olabilir. Bazen aşırı hassas kişilerde, soğutma sistemi olmayan lazer kullanılması durumunda, güneş yanığı gibi bir durum oluşabilir. Bu durum birkaç günlük tedavi ile düzelir. Ayrıca lazer epilasyon sonrası ciltte koyu ve açık lekeler gelişebilir.

PROYELLOW 577 nm SARI IŞIK:

Kılcal damar genişlemeleri, dirençli kırmızı lekeler, rozasea, farklı birçok vasküler lezyonun tedavisinde kullanılmaktadır. Belirgin ağrıya neden olmayan uygulama kişinin günlük hayatını etkilemez. Bu yöntemde tedavinin hemen ardından oluşan kızarıklık saatler içinde geçmektedir. Tedavi yanıtının daha iyi olmasını sağlamak için tedaviden sonra bir süre güneş koruyucular kullanılmalıdır. Tam yanıt elde etmek için işlemi birkaç kez tekrar etmek gerekebilir.

DİFENSİPRON TEDAVİSİ:

Difensipron; alopesi areata hastalığının tedavisinde kullanılan, haftada bir sürülerek uygulanan duyarlandırıcı bir ajandır. Bölümümüzde difensipron tedavisi alması uygun bulunan hastalara salı günleri uygulanmaktadır.

POLİKLİNİK HİZMETLERİ:

Hergün tüm dermatolojik hastalıkları kabul eden 3 genel amaçlı poliklinik ve haftanın belirli günlerinde yapılan 6 özel poliklinik (Behçet hastalığı, Atopik Dermatit, Ürtiker, dermatocerrahi, psoriasis, deri lenfomaları, deri tümörleri ve nevus takip polikliniği) ile yürütülmektedir

ATOPIK DERMATIT POLİKLİNİĞİ:

Cuma günleri 9.00-12.00 ve 13.00-16.00 saatleri arasında yapılan Atopik Dermatit Polikliniğinde bölümümüzde tanı alan ya da bölümümüze yönlendirilen Atopik dermatit hastalarının takip ve tedavisi yapılmaktadır.

ÜRTİKER POLİKLİNİĞİ

Cuma günleri 9.00-12.00 ve 13.00-16.00 saatleri arasında kronik ürtiker tanısı olan hastaların takip ve tedavisi yapılmaktadır.

BÖLÜME NASIL RANDEVU ALINACAĞI:

Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin internet sitesinden online randevu sisteminden veya 02623037500 telefon numarasından Deri ve Zührevi Hastalıkları Polikliniği için randevu alınmaktadır.

BÖLÜMLE İLGİLİ İLETİŞİM BİLGİLERİ:

POLİKLİNİK:
Sekreterlik: 0262 3038504
Fototerapi Ünitesi: 02623037352
Muayene odaları: 02623038162- 02623038163

SERVİS:
Sekreterlik: 02623038903
Hemşire odası: 02623037409
Doktor Odası: 02623038328

 

Öğretim Üyeleri:

Prof.Dr. Dilek BAYRAMGÜRLER (Anabilim Dalı Başkanı)

Prof.Dr. Nilgün SAYMAN BİLEN

Prof.Dr. Rebiay KIRAN

Prof.Dr. Aysun Şikar AKTÜRK

Prof.Dr. Evren ODYAKMAZ DEMİRSOY

Doç.Dr. Abdullah DEMİRBAŞ



Sayfa Başı

 

Demo Settings
Header Colors
Navigation Colors
Footer Colors